Ford, maliyetleri önemli ölçüde azaltabilecek yenilikçi bir pil kimyasıyla elektrikli araç pazarını altüst etmeyi hedefliyor.
Ford, maliyetleri önemli ölçüde azaltabilecek ve sürüş menzilini önemli ölçüde artırabilecek yenilikçi bir batarya kimyasıyla elektrikli araç pazarını altüst etmeyi hedefliyor. Şirketin elektrikli araç mühendisliği direktörü Charles Poon, şirketin Michigan, Romulus'taki Ion Park araştırma ve geliştirme merkezinde lityum-manganez açısından zengin (LMR) hücrelerin geliştirildiğini duyurdu. Amerikalı otomobil üreticisi, sadece teorik araştırmalarla sınırlı kalmayıp, bu hücrelerin ikinci nesli için pilot üretim hattını da kurarak, on yılın sonuna kadar bunları seri araçlara entegre etmeyi hedefliyor.
Manganez ve lityum açısından zengin katot malzemeleri yaklaşık otuz yıl önce keşfedildi ve teoride geleneksel pillere kıyasla önemli avantajlar sunuyor. LMR hücreleri, madencilikte pahalı ve yüksek oranda kirletici olan nikel ve kobaltı ortadan kaldırarak daha yüksek enerji yoğunluğuna ve potansiyel olarak daha düşük maliyetlere sahiptir. Ayrıca bu aküler başlangıçta yüksek çalışma voltajını garanti eder.
Bu ümit verici avantajlara rağmen, LMR kimyası önemli sorunlar nedeniyle hiçbir zaman büyük ölçekte ticarileştirilmemiştir. En büyük engel ise zamanla önemli miktarda güç kaybına neden olan voltaj zayıflamasıdır. Hücrelerde ayrıca sürüş menzilini azaltabilecek ciddi kapasite kaybı ve yüksek sıcaklıklarda güvenlik endişeleri yaratan termal kararlılık bozulması yaşanmaktadır.
Ford'un bu hücreleri halihazırda pilot hat üzerinde üretiyor olması, mühendislerinin bu tarihi sorunlara çözüm bulmuş olabileceğini düşündürüyor. Ancak otomotiv ve pil sektörlerinde her zamanki gibi bu yeniliklerin özel detayları sıkı bir şekilde korunuyor.
LMR teknolojisi, şu anda kullanılan nikel bazlı kimyasallara kıyasla birçok avantaj sunuyor. Bunlar arasında artırılmış güvenlik, iyileştirilmiş stabilite ve daha uzun sürüş menzili anlamına gelen daha yüksek enerji yoğunluğu yer alıyor. Ancak en dikkat çekeni, Ford'un benzeri görülmemiş olarak nitelendirdiği ve fosil yakıtla çalışan araçlarla gerçek ekonomik eşitliğe ulaşmak için gerekli gördüğü maliyet düşüşleri.
LinkedIn'deki bir gönderide otomobil üreticisinin evrimsel yolunu şöyle açıkladı, Ford, nikel-manganez-kobalt (NMC) piller sunarak başladı ve daha sonra 2023'te lityum-demir-fosfat (LFP) piller ekledi. LMR, sırada ne var? sorusunun cevabıdır. Ayrıca, bunun sadece bir laboratuvar deneyi olmadığını vurguladı. LMR hücre kimyasını ölçeklendirmek ve bunu bu on yıl içinde gelecekteki araç serimize entegre etmek için aktif olarak çalışıyoruz.
Ford şu anda temel Mustang Mach-E'de LFP pilleri, E-Transit ve F-150 Lightning dahil olmak üzere serinin geri kalanında ise NMC pilleri kullanıyor. Şirket, uygun fiyatlı elektrikli araçlar için skunkworks projesi kapsamında kompakt SUV ve pikap olmak üzere birkaç yeni model üzerinde çalışıyor. Ayrıca, kod adı T3 olan yeni nesil elektrikli pikap kamyoneti de bulunuyor.
SUV, crossover ve Super Duty pikaplarının genişletilmiş menzilli versiyonları üzerinde de çalışıyor. LMR gibi yeni pil kimyaları teorik olarak belirli bir araç veya güç aktarma organı tipiyle sınırlı değildir ve ekonomik açıdan en mantıklı olana bağlı olarak hibritlerde, PHEV'lerde, EREV'lerde ve BEV'lerde kullanılabilir.