Meta, Yapay Zeka Yasası'na uymayı reddederek Avrupa'nın yüzüne kapıyı çarptı

Yapay zekayı düzenleme yarışı, Avrupa'nın ilk büyük sınavıyla karşı karşıya; büyük teknoloji şirketleri, Avrupa Komisyonu tarafından getirilen gönüllü davranış kuralları konusunda farklı görüşler sergiliyor. OpenAI ve Fransız şirketi Mistral gibi bazı şirketler AB yönergelerine uymayı tercih ederken, Meta, Yapay Zeka Yasası'nın 2 Ağustos'ta yürürlüğe girmesinin önünü açması beklenen belgeye uymama kararı aldı.

Menlo Park devi, kararını şirketin Küresel İşler Başkanı Joel Kaplan'ın, "model geliştiricileri için çok sayıda düzenleyici belirsizlik" olarak adlandırdığı konulara işaret eden sözleriyle savundu. Meta'nın duruşu münferit bir vaka değil, Bosch, Siemens, SAP, Airbus ve BNP Paribas gibi önemli isimlerin de aralarında bulunduğu 44 büyük Avrupa şirketini içeren daha geniş bir direniş koalisyonunun parçası.

Temel argüman, yeni düzenlemelerin Avrupa'da inovasyonu engelleyebileceği ve yapay zeka gelişiminin daha az düzenleyici kısıtlamayla ilerlediği dünyanın diğer bölgelerine kıyasla rekabette bir uçurum yaratabileceği korkusu etrafında dönüyor. Bu görüşe göre, Avrupa yapay zeka devriminde başrol oyuncusu olmaktan çıkıp seyirci konumuna düşme riskiyle karşı karşıya.

OpenAI ve Mistral iş birliği yolunu seçti​

Meta'nın yaklaşımının tam tersine, ChatGPT'nin ana şirketi Avrupa yetkilileriyle tam bir iş birliği stratejisi benimsedi. OpenAI, üyeliğini Avrupa pazarı için yetenekli, erişilebilir ve güvenli modeller oluşturma yönündeki daha geniş bir taahhüdün parçası olarak çerçeveledi . Bu hamle, Brüksel'in geliştirmeyi planladığı "giga fabrika" yapay zeka projelerine katılım da dahil olmak üzere AB ile stratejik ortaklıkların kapısını açabilir.

Üretken yapay zeka alanında Avrupa'nın lider şirketi olarak kabul edilen Mistral de davranış kurallarını imzalamayı seçti. Fransız girişimin kararı, sektördeki en dinamik şirketler için bile inovasyon ve AB düzenlemelerine uyumun bir araya getirilmesinin mümkün olduğunu göstermesi açısından özellikle sembolik bir önem taşıyor.

Belirli bir ağırlığı olan ancak hala belirsiz olan bir kod​

Söz konusu belge, basit talimatlardan metin, görsel veya sesli içerik üretebilen en gelişmiş yapay zeka modelleri için kesin parametreler belirliyor. Yönergeler, sistem güvenliği, süreç şeffaflığı ve telif hakkı uyumluluğu gibi kamuoyu tartışmalarında giderek daha fazla önem kazanan önemli konuları kapsıyor.

Ancak, yönetmeliğin gönüllülük esasına dayalı olması, düzenlemelerin tek tip uygulanması sorununu açık bırakmaktadır. Büyük teknoloji platformlarının katılımı olmadan, Avrupa Komisyonu, bazı oyuncuların yüksek standartlara bağlı kalırken, diğerlerinin daha özgürce faaliyet gösterdiği parçalı bir yapıyı yönetmek durumunda kalabilir.

Avrupa'nın dijital geleceği için çıkarımlar​

Davranış kuralları etrafında ortaya çıkan bölünme, basit bir teknik anlaşmazlıktan daha fazlasını temsil ediyor: Avrupa'da inovasyonun geleceğine dair çelişkili vizyonları yansıtıyor. Bir yandan, muazzam bir potansiyele sahip ancak aynı zamanda önemli riskler de taşıyan bir sektörde güvenlik ve şeffaflığı sağlamak için net kurallar savunanlar var. Diğer yandan, aşırı düzenlemelerin Avrupa'yı devam eden teknolojik devrimin marjinlerine itebileceğinden korkanlar var.

Rehberli öz düzenleme alanındaki bu ilk deneyin başarısı veya başarısızlığı, kıtanın sınırlarının çok ötesinde yankılar uyandıracaktır. Avrupa, yapay zeka yönetimine yönelik küresel yaklaşımı etkileyebilecek bir model tanımlayabilecek konumdadır, ancak sektöre yatırımı engellemeden koruma ve inovasyon arasında denge kurma becerisini göstermelidir.

Zaten 2030 yılından sonra Dünya'yı yapay olarak yönetmeye başlayacağız öyle görünmekte.